''bir adam birisini
öldürür - o bir katildir. ve aynı adam savaş zamanında binlercesini
öldürür - o muhteşem bir kahraman haline gelir. toplum cinayetten rahatsız
olmaz ama cinayetin toplum için işlenmesi gerekir. o zaman sorun
kalmaz. toplum ahlakı önemsemez. ahlak yalnızca sizin topluma uymanız
demektir. toplum savaştayken ahlak
değişir. barış dönemindeyken toplumun başka ahlakı vardır. ahlak toplumsal bir politikadır.
diplomatiktir. tüm çocukların toplumla uyumlu halde yetiştirilmesi şarttır ve
her şey bu kadar basittir. çünkü toplumun ilgilendiği tek şey yararlı
üyelerdir. toplum sizin kendinizi bilmeniz gerekliliğiyle ilgili değildir
(osho)''
evrensel bir ahlak yasasının olmayışını (bana göre de yok) ve ahlakın keyfi sebeplerden ötürü eğilip büküldüğünü, bir
yanılsama olduğunu söylüyor osho bey. haklı da.
her üç günde bir idamın gündeme geldiği bir ülkede osho'nun kurmuş olduğu bu cümle çok daha iyi analiz edilebilir. cinayetin özü nedir? kimler katildir? gibi sorular kafa kurcalamaz. toplum refahı neyi öngörüyor ise odur doğru olan.
medeniyet neden sonuç ilişkisi kurmak ile başladı. ardından bu neden sonuç ilişkisi felsefeyi ve bilimi doğurdu. ne bok varsa sorgulandı ve bu günkü son halini aldı. ama yarım yamalak bir hal aldı.
fen bilimleri ortalığı kasıp kavuruyor. teknoloji tavan yapmış. ama bir şeyler eksik. makineleşmedik. sosyal bilimler yetişemedi teknolojiye. niye ? çünkü yarıda kestik değerleri sorgulamayı. niye? çünkü önceliğimiz refah. sıçayım böyle refaha.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder